Türk siyah beyaz filmlerinin yıldızı Doruk, 16 yaşında girdiği Türk sinemasında başrolü Yeşilçam’dan Ayhan Işık, Zeki Müren, Sadri Alışık ve İzzet Günay gibi ünlü oyuncularla oynadı.
BELGİN DORUK KİMDİR?
Yeşilçam’ın unutulmazları arasında yerini alan sanatçı, 28 Haziran 1936’da Hasan Doruk ve Refet Hanım’ın çocuğu olarak dünyaya geldi.
1952 yılında Yıldız dergisinin İstanbul Film ile birlikte düzenlediği yarışmada kızlar arasından birinci seçilen Doruk, aynı yıl Faruk Kenç’in yazıp yönettiği “Çakırcalı Mehmet Efe’nin Hazinesi” filmiyle sinemaya adım attı.
1953 yılında düzenlenen güzellik yarışmasında 2. Türkiye Güzeli seçilen sanatçı, yönetmenliğini Ömer Lütfi Akad’ın yaptığı “Köroğlu / Türkan Sultan” ve “Öldüren Şehir” filmlerinde rol aldı. Ayhan Işık ile ilk yarı.
Enver Paşa’nın torunu yönetmen Kenç ile 1954 yılında henüz 18 yaşındayken evlenen Doruk Gül’ün ailesinin tüm engellerine rağmen kızı 1955’te dünyaya geldi. Çift 5 yıllık evlilikten sonra boşandı.
Başarılı sanatçı 1955’te Neriman Köksal ve Kenan Pars’la oynadığı ‘Ölüm Korkusu’, 1957’de Zeki Müren’le ‘Son Beste’ ve Turan Seyfioğlu’yla ‘Çölde Bir İstanbul Kızı’ filmlerinde başrol oynadı. sinemada dikkat
Ayhan Işık’la oynadığı “Küçük Hanım” ezber bozdu
Sinemanın unutulmaz filmlerinden biri olan Nejat Saydam’ın yönetmenliğini yaptığı 1961 yapımı ‘Küçük Hanım’ filminde oyuncu Doruk, Ayhan Işık ve Sadri Alışık’la başrolleri paylaştı. Film yılın en çok izlenen ve beğenilen filmlerinden biri olmuş ve çok olumlu eleştiriler alınca 1970 yapımı “Küçük Hanım Avrupa”, “Küçük Hanım Kısmet” ve “Küçük Hanımın Şoförü” devam filmleri aynı kadro ile çekilmiştir. .
Sanatçı Zeki Müren ile bir dizi sinema filminde de rol alan sanatçı, 1959’da Kırık Plak, 1961’de Hep O Şarkı, 1962’de Bahçevan, 1963’te İstanbul Kaldırımları, 1964’te Hayat’ta rol aldı. “Bazen Tatlı” adlı yapımlarda rol aldı.
Belgin Doruk, 1987 yılında İzzet Günay ile birlikte katıldığı Haldun Dormen’in sunduğu bir televizyon programında bazen bir günde 3 filmin çekimlerine gittiğini belirterek şunları söyledi:
“Altın çağda yaşadık, seyircimizi kucakladık, o heyecanı yaşadık. Onlar bizimleydi, biz onlarlaydık. Film çekilirken arabalar havaya uçardı. Polis hattının altında çalıştık. İzdiham oldu. Birbirini görmek”.
1961 yılında yönetmen ve senarist Özdemir Birsel ile evlenen Doruk, 1964 yapımı ‘Duvarların Ötesinde’ filminde Tanju Gürsu ve Erol Taş ile başrolü paylaştı. Sanatçının oğlu Aydın 1967 yılında dünyaya geldi.
Ellili ve altmışlı yılların en popüler yapımlarında yer alan başarılı sanatçı, özellikle melodramların ve duygusal komedilerin değişmez oyuncularından biri olmuştur.
Başarılı oyuncu, 1969 yapımı ‘Ayşecik-Ev Bekçileri’ filmiyle 1970 yılında Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde ‘En İyi Kadın Oyuncu’ ödülünü aldı.
Kariyeri boyunca Ayhan Işık, Zeki Müren, Göksel Arsoy, Eşref Kolçak, Ekrem Bora, Tamer Yiğit, Ediz Hun, Cüneyt Arkın, İzzet Günay gibi isimlerle başrol oynayan sanatçı, son filmi ‘Gecekondu Rüzgarı’nda rol aldı. 1972.
BELGİN DORUK NEDEN ÖLDÜ?
Kilo vermek için kullandığı ilaçların yan etkileri ve yaşadığı psikolojik sorunlar nedeniyle zor günler geçiren sanatçı, bir süre Fransız hastanesi Lape’de burada akıl hastalarının tedavisini gördü. Yaşadığı sağlık sorunlarının yanı sıra ekonomik olarak da sarsılan sanatçının evinin mal varlığına, 1970’lerin başında eşinin iflas etmesi üzerine el konuldu.
Aynı yıl Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan haberde sanatçının Ortaköy Şifa Yurdu’nda tedavi gördüğü belirtilirken şu ifadelere yer verildi:
“Kilo ile sinirlerin çözülmeye başlaması Belgin Doruk’ta garip alışkanlıklar yaratmış, şüpheci, şüpheci, takıntılı bir hasta olmuştu. Takıntılı, uyuyamaz, saatlerce kitap okur, eski Türk kumaşlarının desenlerini çizerdi. Sanatçı, günde sadece iki saat gözlerini kapatabilen, kimseyle konuşan, eşi ve çocuklarına karşı düzenli bir tavır sergilemek istemeyen, psikanalist ve uzman beyin cerrahı Dr. Haziran ayı başında Ortaköy Şifa Yurdu’nda tedavi altına alınan Belgin Doruk, kısa sürede sağlığına kavuştu ve birkaç kelimeyi hatırlamakta güçlük çektiğini söyledi. yavaş konuşmasında gelişmeye başladı”.
26 Mart 1995’te, Sadri Alışık’ın ölümünden bir hafta sonra öldü. Doruk’un cenazesi Zincirlikuyu mezarlığına defnedildi.
BELGİN DORUK İLE FİLM
1952’de “Çakırcalı Mehmet Efe’nin Hazinesi”, “Kanlı Çiftlik”, “Köroğlu/Türkan Sultan” 1953, “Öldüren Şehir”, 1954 “Çalgı Çal Kız”, 1955’te “Kader”, “Son” Bestesi , “Ölüm Korkusu”, 1957 Kıyamete Kadar”, “Kederli Bülbül”, “Lejyonun Dönüşü”, “Çölde İstanbullu Bir Kız Şermin”, “Daha Olacak mıyım?” 1958’de “Birlikte Ölelim”, “Cehennem Ömrü”, 1959’lar “Hüzünlü Yıllar”, “Gerçek Aşk”, 1959’da Annemi Arıyorum, “Binnaz Binnaz”, “Bozuk Plak”, Hayatım”, “Ölmeyen Aşk”, “Ayşecik Şeytan Çekici” 1960, “Gece Kuşu”, “Kanlı Kaçış”, “Satın Alınan Adam”, “İlk Aşk”, “Yeşil Köşk Lambası”, “Kıyamet Saati Ne Zaman?” Aşk Gelir”, 1961’de “Bir Demet Yasemin”, “Düğün Alayı”, “Kırmızı Vazo”, “Bir Yaz Yağmuru”, “Tatlı Günah”, “Zavallı Necdet”, “Hasret”, 1962’de “Bülbül Yuvası” , “Küçük Hanım”, “Aşkın Tartışması Olmaz”, “Hep Kalbimdesin”, 1963 Akdeniz Şarkısı”, “Kalp Avcısı”, “Aşk Tomurcukları”, “Bahçe”, “Kadınlar Hep Aynı”, ” Bitirimsin Hanım Abla”, “Duvarların Ötesinde”, “Aile” 1964 Oyununda”, “Aşk ve Nefret”, “Şoförlerin Kralı”, “Suçlular Aramızda”, “İstanbul Kaldırımları”, “Gönül Oyunu” filmlerinde 1965, “Always That Song”, “Broken Lives”, “Satılık Kalp”, “Numaralı Dakikalar”, “Yasak Cennet”, “Sürücü Kızı”, “Blood of the So” 1966’da “Yozlaşmış Düzen”, “Elveda Yavrum”, “Sevgilim Sanatçıydı”, “Toprağın Kanı”, “İyi Günlere”, 1968’de “Atlıkarınca Dönüyor”, “Kanlı Nigar”, “Yıkılan Gurur”, “İstanbul’da Bir Cümbüş Var” ve “İstanbul’u Sevmiyorum”, 1969’da “Harika İntikam”, “Ayşecik Evi Bekçileri”, 1970’te “Küçük Hanımın Şoförü”, “Gönül” Tavern”, “Pamuk Prenses ve 7 Cüceler”, 1973’te “Gecekondu Rüzgarı”
Yoruma kapalı.