Netanyahu, altı rehinenin ölümünün ardından Hamas'ın 'ateşkes istemediğini' iddia etti

Bu haberin orijinal dili İngilizce idi.

İsrail'den Pazar günü yapılan açıklamada, Gazze Şeridi'nde düzenlenen operasyon sırasında altı rehinenin cesedinin bulunduğu bildirildi. Rehinelerin İsrail güçlerinin gelişinden kısa süre önce öldürüldüğü iddia edildi.

Rehinelerin ölü bulunması, Başbakan Binyamin Netanyahu'ya karşı kitlesel protestolara yol açtı. İsrail vatandaşları, rehinelerin canlı olarak geri getirilmesini talep ederken, Gazze'de yeni bir savaşın başladığı ekim ayından bu yana Hamas'la da bu amaçla görüşmeler yapıldığını belirtiyor.

Söz konusu rehinelerden beşi, 7 Ekim'de Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin El Kassam Tugayları'nın Aksa Tugayı Operasyonu sırasında İsrail'in güneyinde düzenlenen bir müzik festivali sırasında yakalandı. Altıncı rehine yakınlardaki çiftçi topluluğu Be'eri'de kaçırıldı.

Rehinelerin serbest bırakılmasına yönelik olası bir anlaşmaya ilişkin müzakereler aylardır devam ederken, rehinelerin yakınları Netanyahu'yu ateşkes görüşmelerinde ayak sürümekle suçluyor.

Netanyahu, Hamas'ı ateşkes çabalarını baltalamakla suçladı ve şunları söyledi: “Rehineleri öldüren kişi anlaşma istemez.”

İsrail ordusu, cesetlerin Gazze'nin güneyindeki Refah kentinde, geçen hafta başka bir rehinenin canlı olarak kurtarıldığı yerden yaklaşık bir kilometre uzaktaki bir tünelde bulunduğunu söyledi.

Ordu sözcüsü Tuğamiral Daniel Hagari bir basın açıklamasında, “İlk bilgilere göre, biz onlara ulaşmadan kısa bir süre önce Hamas teröristleri tarafından vahşice öldürüldüler” dedi.

Hamas, savaşın sona ermesi, İsrail kuvvetlerinin geri çekilmesi ve üst düzey militanlar da dahil olmak üzere çok sayıda Filistinli mahkumun serbest bırakılması karşılığında rehineleri serbest bırakmayı teklif etmişti.

Üst düzey Hamas yetkilisi İzzat el-Rişk, rehinelerin ölümlerinden İsrail ve ABD'yi sorumlu tuttu. Rishk, İsrail'in Hamas'ın temmuz ayında kabul ettiği ateşkes teklifini kabul etmediğini ve teklife saygı gösterilmesi halinde rehinelerin hâlâ hayatta olacağını söyledi.

“Hayatın tamamen durması”

Netanyahu ise Hamas yok edilene kadar savaşı sürdüreceğinin sözünü veriyor ve rehinelerin evlerine dönmesi için askeri baskıya ihtiyaç duyulduğunu savunuyor.

Ancak Pazar günü rehine ailelerinden oluşan bir forum, ateşkesin uygulanması ve tüm rehinelerin serbest bırakılması için “ülkedeki yaşamın tamamen durdurulması” çağrısında bulunarak büyük bir protesto çağrısında bulundu.

Forumdan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Rehinelerin iadesine ilişkin anlaşma iki ayı aşkın süredir masada. Herhangi bir gecikme, sabotaj ve mazeret olmasaydı, bu sabah öldüğünü öğrendiğimiz kişiler muhtemelen hâlâ hayatta olurdu.”

7 Ekim'de toplamda 250 civarında rehine alındı. Pazar günü altı rehinenin cesedi bulunmadan önce İsrailli yetkililer, 108 rehinenin hâlâ Gazze'de tutulduğuna inandıklarını ve bunların yaklaşık üçte birinin öldüğünü açıkladı.

Kasım ayında bir hafta süren ateşkes sırasında İsrail tarafından hapsedilen Filistinlilerin serbest bırakılması karşılığında 100'den fazla rehine serbest bırakıldı.

İsrail'in daha önceki iki rehine kurtarma operasyonunda çok sayıda Filistinli hayatını kaybetmişti. Hamas ise İsrail'in hava saldırılarında çok sayıda rehinenin öldüğünü ve kurtarma çabalarının başarısız olduğunu söyledi.

İsrail ile Gazze Şeridi'ni yöneten Hamas arasında çatışmalar 7 Ekim'de yeniden alevlendi.

Hamas militanları İsrail sınırını geçerek baskın düzenledi, çoğu sivil olmak üzere yaklaşık 1.200 kişiyi öldürdü ve yaklaşık 250 kişiyi rehin aldı. Rehinelerin yaklaşık yarısı Kasım ayında, bir haftalık ateşkes sırasında İsrail'in elinde bulunan Filistinli mahkumlarla değiştirilerek serbest bırakıldı.

İsrail, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun (BMGK) derhal ateşkes ilan etme kararına rağmen, 7 Ekim Hamas saldırısının ardından Gazze'de sivillere saldırmaya ve katliam yapmaya devam etmesi nedeniyle uluslararası kınamayla karşı karşıya kaldı.

Gazze sağlık yetkililerine göre, İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze'ye yönelik saldırılarında çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 40.000'den fazla Filistinli öldürüldü ve yaklaşık 84.700 kişi de yaralandı.

Yıkılan Gazze'nin pek çok yerinde gıdaya, temiz suya ve ilaca ulaşmak hâlâ çok zor.

Güney Afrika'nın açtığı davada İsrail, Uluslararası Adalet Divanı'nda soykırımla suçlanıyor.

Mahkeme, Başbakan Netanyahu yönetiminin, 6 Mayıs işgali öncesinde bir milyondan fazla Filistinlinin sığındığı güneydeki Refah kentindeki faaliyetlerini derhal durdurması gerektiğine hükmetti.