Bizans yıllarından Osmanlı dönemine kadar birçok esere ev sahipliği icra eden kent, bilhassa 1963’te şehri harabeye çeviren depremin arkasından yaygınlaşan brütalist mimari ve son dönemdeki barok yoldam ön cephe çalışmalarıyla dikkat çekiyor. Şehirde ek olarak eşine ender rastlanan yeni-müdeccen (neo-muejar) yada yeni-endülüs mimari özelliklerini taşıyan bir yapı da bulunuyor.Osmanlı himayesindeki bu toprakları almak için 1689’da saldırı başlatan Avusturyalı General Enea Silvio Piccolomini, şehri denetim altında tutamayacağını anlayınca ateşe vermiş, iki gün devam eden yangının arkasından yalnız taş yapılar ayakta kalabilmişti.Asırlar süresince değişik milletlerin yurt edinmiş olduğu Üsküp’ün, “Scupi” adıyla Dardanlar döneminde kurulduğu ve Roma İmparatorluğu yıllarında da bu şehrin kalıntıları üstüne tekrardan inşa edilmiş olduğu belirtiliyor. Bu şehrin günümüze ulaşan kalıntılarında duvarlar, tiyatro, bazilika ve hamam şeklinde bölgeler kısmen ortaya çıkarıldı.Şimal Makedonya’nın başkenti Üsküp’te bulunan Vardar Nehri’nin kıyısındaki şehrin ana meydanı Makedonya Meydanı, üst yapıları ile dikkat çekiyor. Toplam 18 bin 500 metrekare büyüklüğünde olan meydana, 2010 yılından itibaren günümüze kadar inşa edilen ülke evveliyatına damgasını vurmuş heykeller içeriyor. Üsküp Kalesine nazır oluşturulan meydanda Büyük İskender’in at üstündeki heykelinin yanı sıra I. Justinyanus, din ve devlet adamları, savaşçılar, atlar ve aslanlar, günlük yaşamdan alıntılananlar ile Osmanlı Devleti’ne karşı isyan başlatan karakterlerin heykelleri bulunuyor. Meydan’ın karşısında ise 2014 senesinde yapımı tamamlanan neoklasik tarzdaki Makedonya Arkeoloji Müzesi, tarih öncesinden Ortaçağ’a kadar tarihin değişik dönemlerine ilişkin 6 binden fazla obje barındırıyor. Bölgenin en mühim yapısı olarak zamanı Osmanlı köprüsü olan Taş Köprü öne çıkıyor. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü olarak da malum köprü Vardar Nehri üstünden Üsküp’ün iki yakasını birbirine bağlıyor. Köprünün, Fatih Sultan Mehmed’in himayesinde ve kontrolünde 1451-1469 yıllarında yapıldığı biliniyor.
MAKEDON MUTFAĞI
Balkan mutfağı olarak sınıflandırılan mutfak, Akdeniz ve Ortadoğu etkilerini yansıtır ve öteki Balkan mutfaklarının özelliklerini paylaşır.Ülkenin nispeten ılık iklimi, çeşitli sebzeler, otlar ve meyveler için uygun gelişme koşulları sağlar. Şimal Makedonya mutfağı süt ürünleri, şarapları ve rakija şeklinde mahalli alkollü içeceklerin çeşitliliği ve kalitesi ile de dikkat çeker.Tavce gravce ve mastika, Şimal Makedonya’nın ulusal yemeği ve içeceği olarak kabul edilir. Üsküp’te; mekitsa, kaymaçina, elbasan tencere ve Pleskavitsa turistler ve mahalli halk tarafınca sevilerek tüketiliyor.
Yoruma kapalı.