Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Hakan Dur, diz kireçlenmesine ilişkin açıklamalarda bulundu. Diz artrozunu tanımlayan Op. Dur, şöyle konuştu: “Diz eklemini kaplayan kıkırdakların zamanla aşınarak kemik yapıların birbirine sürtülmesiyle ortaya çıkan, ağrıya ve hareket kabiliyetinin kısıtlanmasına neden olan bir rahatsızlıktır” diyen Dr.
“Genetik faktörler etkili olabilir”
Diz kireçlenmesinin nedenlerine değinen Dur, şöyle konuştu: “Diz kireçlenmesinin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, geçirilmiş travmalar, anatomik bozukluklar, yaş, romatizmal rahatsızlıklar, fazla kilo ve genetik faktörlerin etkisi olduğu iddia ediliyor. “Bu faktörlerden dolayı eklem yüzeyindeki kıkırdak zamanla aşınmaya başlıyor.”
Dur, ağrı, hareket kısıtlılığı ve bacak şekil bozuklukları gibi durumların olası semptomlar olduğunu belirterek, hareketle ağrının artabileceğini kaydetti.
“Teşhis MR incelemesi ile konulur”
Teşhis sürecinin açıklanması, a.g.e. Dr. Dur şu bilgileri paylaştı:
“Doktorun hastayı muayenesi sırasında eklem hareketlerinde kısıtlılık ve ağrının olması tanıya yardımcıdır. “Muayene sonrasında çift yönlü diz röntgeni ve gerekiyorsa MR ile tanı konuluyor.”
“50 yaş üstü risk altında”
50 yaş üstü bireylerin risk altında olduğunu belirten Dur, şöyle konuştu: “Genellikle 50 yaş sonrasında hastalığın görülme sıklığı artıyor. Ancak travma öyküsü olanlarda, altta yatan romatizmal hastalıkları olanlarda ve aşırı kilolu hastalarda daha erken yaşlarda da rastlanabiliyor.”
“KORUMA MODLARI”
Diz artritinden korunma yöntemlerine değinen Dur, “Kilodan uzak durmak, uzun süre diz üzerinde çalışmamak, çömelmemek, diz çevresindeki kasları güçlendiren egzersizler yapmak ve altta yatan romatizmal rahatsızlıkları tedavi etmek korunma açısından önemlidir.”
“Düzenli egzersiz yapabilirsiniz”
Diz artrozunda faydalı yöntemlere dikkat çeken, op. Dr. Dur: “Öncelikle bunun oluşmasını engelleyici koruyucu tedbirlere dikkat etmeliyiz. Bunun dışında doktorun önerdiği ağrı kesiciler ve sıcak uygulamalar ağrının geçmesine yardımcı olur. Düzenli egzersizler ve bacak kaslarının güçlendirilmesi hastalığın ilerlemesini yavaşlatır. “Glukozamin ve kolajen takviyelerinin hastalığın ilerlemesini yavaşlattığını gösteren yayınlar da var.”
“Kilo vermek önemli”
Tedavi yöntemlerinin açıklanması, op. Dr. Fermati bakışlarıyla devam etti:
“Tedavi prensipleri hastalığın evresine göre değişiyor. Erken artritte ağrıyı kontrol altına almak için kilo verme ve egzersizler, fizik tedavi protokolleri ve ağrı kesiciler kullanılır. Ayrıca PRP, kök hücre ve eksozom tedavileri erken ve orta vadedeki kireçlenmelerde etkilidir. İlerlemiş artritte tedavi esas olarak cerrahi protokolleri içerir (örnekler arasında yüksek tibial osteotomi veya total diz artroplastisi bulunur).